Türkiye’nin doğusunda yer alan Şırnak, yerel kültürü, doğal güzellikleri ve tarihî zenginlikleri ile dikkat çekiyor. Ancak, bu sefer Şırnak, sıradan bir yer olmaktan çıkıyor; zira burada yaşayan bir çift, 16 yıl boyunca ineklerden kazandıkları ile 6 kıtada 40 ülke gezdi. Onların hikayesi, alışılmışın dışında bir yaşam tarzı ve tutkuyu gözler önüne seriyor.
Cemile ve Mehmet, 16 yıl önce evlendiklerinde, hayallerinin peşinden koşmaya karar verdiler. İlk başlarda sadece köy hayatıyla sınırlı olan yaşamları, ineklerinin sağılması ve elde edilen süt satışlarıyla başlamıştı. Ancak, kısa süre içinde hayvanlardan elde ettikleri gelir, onlara dünyayı keşfetmek için bir fırsat sundu. İneklerden elde edilen süt ve peynir, çiftin seyahat masraflarını karşılamak için yeterli oluyordu. “İneklerimiz bizim sırdaşlarımız ve bu hayatta bize yol gösterenler” diyen Cemile, bu süreçte karşılaştıkları zorlukları aşmanın önemine vurgu yapıyor. “Başlangıçta birçok kişi bizim neden seyahat ettiğimizi anlamadı, ama zamanla bu hikaye ilgi çekmeye başladı.”
Cemile ve Mehmet’in 40 ülkede geçirdikleri zaman, her birinde farklı kültürler, mutfaklar ve yaşam tarzı ile doluydu. Seyahat ettikleri süre boyunca, her gittiği yerde yerel insanlarla etkileşimde bulunarak onların yaşamlarını ve geleneklerini öğrendiler. "Bize en çok ilham veren, öncelikle insanların misafirperverliği oldu" diyor Mehmet. "Çok farklı coğrafyalarda bulunduk ama hep aynı sıcak karşılamayla karşılandık." Çift, dünya genelinden pek çok insanla tanıştı ve bu insanlarla olan dostlukları, onların bavulunda yaşadıkları en değerli hatıralardan biri haline geldi. Çeşitli ülkelerde kazandıkları deneyimleri sosyal medya aracılığıyla paylaştılar ve bu paylaşımlar, diğer insanlara ilham kaynağı oldu.
Cemile ve Mehmet, gezdikleri ülkelerde sadece turistik yerleri gezmekle kalmadı, aynı zamanda tarım, hayvan yetiştiriciliği ve sürdürülebilir yaşam üzerine de bilgi topladılar. Bu süreçte sahip oldukları inekler ve tarım uygulamaları hakkında edindikleri anlayış, kendi yaşamlarına ve köylerine katkıda bulunmalarına yardımcı oldu. "Her gezimiz, bize sadece yeni yerler değil, yeni bilgileri de beraberinde getiriyor," diyor Cemile. "Bu bilgileri köydeki diğer çiftçilerle paylaşmak, bizim için en değerli kısım."
Şırnak’taki köylerinde, bu deneyimlerinden yola çıkarak, yerel çiftçilere modern tarım uygulamalarıyla ilgili seminerler vermeye başladılar. Hayvanlarından elde ettikleri ürünlerin yanında, yeni tekniklerin ve yöntemlerin uygulanmasının önemini vurguluyorlar. "Herkes kendi kültürüne ve bölgesine özgü olmalı, ancak dünya deneyimleri bu kültüre renk katıyor," diye ekliyor Mehmet.
Böylesine ilham verici bir hikaye, sadece bireylerin seyahat etme arzusu ile kalmıyor, aynı zamanda teknoloji ve sosyal medya sayesinde köylerdeki insanlara da dokunan bir çevre oluşturuyor. Cemile ve Mehmet, Türkiye’nin pek çok yerinden gelen insanlarla sosyal medya aracılığıyla etkileşimde bulunarak, kendi yaşam tarzlarını ve deneyimlerini paylaşıyorlar. Onların seyahatleri, sadece gezmekle kalmayıp, insanları bir araya getiren, farklı kültürleri birleştiren bir bağ oluşturuyor.
Sonuç olarak, Cemile ve Mehmet’in hikayesi, azmin, tutkunun ve hayallerin peşinden koşmanın önemine dair güçlü bir örnek teşkil ediyor. Onların inekler aracılığıyla kazandıkları özgüven, onları dünyanın dört bir yanına götürdü ve her adımda yeni bir macera ile dönüşlerini sağladı. Şırnak’taki küçük köylerinde, bu çiftin özverisi ve çalışkanlığı, birçok kişiye ilham vererek, hayallerinin peşinden koşmanın asla geç olmadığını gösteriyor. Gezi masraflarını ineklerden karşılayan bu çift, zamanın ve mekanın ötesine geçerek, özgürlüklerinin tadını çıkarıyor ve bu yolculuklarıyla insanlara umut aşılıyor.