Kütahya'da 2023 yılının Ekim ayında yaşanan bir olay şehrin sokaklarını dehşete düşürdü. Şizofreni hastası olduğu belirtilen bir birey, tanımadığı bir kadının gözlerini oymak suretiyle korkunç bir saldırıya kalkıştı. Bu olay yalnızca kurban ve saldırgan için değil, aynı zamanda çevredeki herkes için büyük bir travma yarattı. Gözlerin oyulması gibi bir eylemin insan psikolojisini nasıl etkileyebileceği, toplumda ruhsal hastalıklara karşı duyulan önyargılar ve önleyici tedbirlerin öneminin yeniden sorgulanmasına neden oldu.
Kütahya'nın bir mahallesinde gerçekleşen olay, sabah saatlerinde meydana geldi. Aşırı agresif davranışlar sergileyen birey, ilk olarak çevresindekilerin dikkatini çekti. Şizofreni hastası olduğu belirtilen bu kişi, kendini kontrol edemediği bir anda tanımadığı bir kadına saldırdı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, saldırı sırasında kadının çığlıkları mahallede bulunanları panik içinde dışarıya çıkmaya zorladı.
Saldırıya uğrayan kadının durumu, olay sonrası hemen hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Yerel sağlık ekipleri, olayın nedenini ve hastanın ruhsal durumunu anlamak amacıyla geniş bir inceleme başlattı. Bölge halkı ise, bu tür olayların tekrar yaşanabileceği endişesiyle, ruh hastalıklarına dair farkındalık oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Psikolojik rahatsızlıklar, istem dışı eylemlere yol açarak hem hastaların hem de çevresindekilerin hayatını tehlikeye atabiliyor.
Olay, Kütahya dışında da geniş yankı bulurken, halk arasında psikolojik rahatsızlıklara karşı duyulan korkular ve önyargılar bir kez daha gündeme geldi. Şizofreni, toplumun büyük bir kesimi tarafından yanlış anlaşılan ve sıklıkla şiddetle ilişkilendirilen bir hastalık olarak öne çıkıyor. Ancak uzmanlar, şizofreni hastalarının çoğunun cinayeti ya da ağır yaralamayı asla düşünmediğini belirtiyor. Bu yalnızca bir yanlış anlama değil; aynı zamanda, toplumda ruh sağlığına dair bilinçlenmenin artması gereken bir noktaya işaret ediyor.
Ruh sağlığı uzmanları, bu tür olayların önüne geçmek için erken müdahale ve sürekli tedavi süreçlerinin önemine dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalar, psikolojik hastalıkları olan bireylerin, uygun tedavi yöntemleri ve destekleyici bir çevre ile saldırgan davranışlardan çok daha az etkilendiklerini gösteriyor. Ancak halihazırda, ruh sağlığı yasalarının yetersiz olması ve toplumda bu konudaki damgalama, birçok insanın tedaviye ulaşmasını sınırlıyor.
Olayda herkesin dikkatini çeken bir başka husus ise, güvenlik önlemlerinin yetersizliği oldu. Psikolojik sorunları olan bireylerin toplumda var olması kaçınılmazdır. Ancak, toplumun bu tür durumlarla baş edebilmesi için gerekli destek mekanizmalarının oluşturulması gerekiyor. Kütahya'daki olay, ruh sağlığına yönelik toplumda daha fazla bilgi ve duyarlılık oluşturacak tartışmaların kapısını araladı.
Kütahya’da yaşanan bu korkunç olay, sadece bir saldırı değil, aynı zamanda toplumun ruhsal sağlık konusundaki eksiklerini de gözler önüne serdi. Gözleri oyan bir şizofreni hastasının hikayesi, belki de evrensel bir çağrının başlangıcı olacak. 'Görünenin ardındaki acıyla ilgilenmek, önlemek ve anlamak zorundayız' diyerek, toplum olarak neleri değiştirebileceğimiz üzerine düşünmeye başladık. Olayın ardından yapılan açıklamalar ve köklü değişiklikler talebi, Kütahya halkının yalnız olmadığını, bir araya geldiğinde güçlenebileceğini gösteriyor. Gelecekte, benzer olayların yaşanmaması için eğitim, farkındalık artırma ve destek programlarının hayata geçirilmesi umut ediliyor.