Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çanakkale Zaferi'nin 108. yılı münasebetiyle düzenlenen etkinlikte, "Çanakkale anlaşılmadan Türkiye anlaşılmaz" ifadeleriyle önemli bir tarihi mesaj verdi. Bu sözler, Türkiye'nin geçmişiyle olan bağını derinleştirirken, genç nesillere bu mirasın aktarılmasının önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Çanakkale, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda bir milletin varoluş mücadelesinin simgesidir. Bu bağlamda Erdoğan, konuşmasında Türk milletinin dayanışma ruhuna, bağımsızlık mücadelesine ve Çanakkale'de sergilenen kahramanlığa dikkat çekti.
Çanakkale, 1915 yılında dönemin Osmanlı İmparatorluğu’nun en kritik savaşı oldu. Tarihsel perspektiften bakıldığında, sadece askeri zaferler değil, aynı zamanda ulusal bilinç ve kimliğin oluşumuna da katkı sağlamıştır. Erdoğan, Çanakkale'nin geçilmez olduğuna dikkat çekerek, "Sadece askeri bir başkaldırı değil, milletimizin iradesinin, cesaretinin ve kararlılığının bir zaferi" yorumunda bulundu. Bugün bile her bireyin bilinciyle taşıdığı bu miras, Türkiye'nin bağımsızlık ve müstakil bir devlet olma hedefinin temel taşlarından biridir. Bu duygular, toplumun her kesiminde kök salmış ve nesilden nesile aktarılmaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çanakkale hepimizin ortak hikayesidir" sözleriyle, zaferin kazandırdığı birlik ve beraberliği hatırlattı. Bu tür etkinlikler, toplumun hem geçmişe bağlanmasını sağlamakta hem de geleceğin inşasında önemli rol oynamaktadır. Genç nesillere herhangi bir tarihi olayın sadece bir ifade veya bilgi bütünü olmadığını, aynı zamanda onların kimliğini şekillendirdiğini aktarılması gerektiği vurgulandı. Türk gençliği, bu tarihsel mirasa sahip çıkarak, gelecekte benzer zorluklarla karşılaştıklarında cesaretle mücadele edebilmelidir.
Erdoğan, konuşmasında Çanakkale'nin tarihsel ruhunun günümüze yansımasını da ele aldı. Türk milletinin tarihsel süreç içinde karşılaştığı zorlukların üstesinden gelebilme yeteneği, Çanakkale ruhuna dayanmaktadır. Geçmişte olduğu gibi bugün de Türkiye, uluslararası arenada güçlü ve itibarlı bir konumda bulunma hedefindedir. Ancak, bu hedefe ulaşmak için öncelikle toplumsal bir bağı modern değerlerle birleştirerek oluşturmak gerektiğini belirtti. Türkiye'nin modernleşme çabalarının, Çanakkale'de yaşanan fedakarlıklarla pekiştirilmesi gerektiğine inanmaktadır.
Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin bilgiye erişiminin kolaylaştığı, dünyanın her noktasından haberdar olduğu günümüzde, Çanakkale ruhunun ve değerlerinin korunmasının önemli olduğunu ifade etti. İşte bu bağlamda tarihi olaylar, gençler için sadece birer ders gibidir. Erdoğan, gençlerin geçmişten ders alarak, özgüvenle geleceğe yön vermek için kollarını sıvamaları gerektiğini hatırlattı. Yani, Çanakkale'nin ruhuyla büyüyen bir genç nesil, ülkenin geleceğini şekillendirecek güçlü bireyler olacaktır.
Sözlerinin sonunda, Çanakkale ruhun yalnızca bir hatıra değil; aynı zamanda bugünün ve yarının inşa edici unsuru olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu güneşin altında başlayan mücadelenin, Türkiye'nin ulusal varlığını sürdürmeye yönelik her zaman önemli bir ilham kaynağı olacağını dile getirdi. Gençlerimizin bu ruhla hareket etmesi, Türkiye’nin bağımsızlığına ve özgürlüğüne daha fazla katkı sunacaktır. Çanakkale'nin öğrendiği, hür yaşamak ve hür yaşatmak olan ruhu, her Türk gencinin yüreğinde yer etmelidir.
Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençleri bu ruhu yaşatmaya çağırarak, "Bizim asıl görevimiz, bu ruhu yaşatmak, tarihi değerlerimizi gelecek nesillere aktarmaktır" dedi. Çanakkale'nin sadece bir coğrafi alan değil, aynı zamanda bir milli bilincin sembolü olduğunun altını çizerken, bu mücadelede ortak paydanın vurgulanmasının önemine dikkat çekti. Çanakkale'nin mirası, istiklal mücadelesinin ruhunu ve kardeşliğin değerlerini yüceltmeye devam edecektir.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vurguladığı gibi; "Çanakkale'nin ruhu, tıpkı bağımsız bir milletin yaşamaya devam etmek istemesi gibi, sonsuzdur." Bu ruhu beslemek, geliştirmek ve genç nesillere aktarmak ise tüm Türk toplumunun görevidir. Geçmişten günümüze bu ruhu taşıyan Türkiye, geleceğe umutla bakmaya devam edecektir.